Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, zihinlerindeki vahşeti ve şiddeti gizlemek için insani değerleri, haklara ilişkin evrensel ilkeleri maskeye dönüştürenlerin maskesini düşürmeye kararlı olduklarını belirterek, “Biz, o maskeyi düşürürsek Halep düşmeyecek. 21. yüzyılın Hitlerlerine, Mussolini, Troçki ve Stalinlerine karşı insanlığın ortak direnişi için, insanlığın haklarıyla ve onuruyla insanca bir hayatı yeniden kuracak dirilişi için, Halep için ayaktayız” dedi.
Memur-Sen üyeleri, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde, kuşatma ve bombalar altındaki Halep için yürüdü, katliamları protesto etti. Sivil toplum örgütlerinin de destek verdiği yürüyüşte sık sık “Halep’i unutan dünya utansın”, “Esed gitmeli, zulüm bitmeli”, “Kahrolsun zalimler, soykırımcı hainler”, “İnsanlığın gereği kurtarmaktır Halep’i”, “Esed gidecek, zulüm bitecek”, “Zalim Esed, katil Putin”, “Müslüman uyuma! Kardeşine sahip çık” sloganları atıldı. Eylemde üç dilde Halep dövizleri taşındı. İstanbul Tünel’den başlayan protesto yürüyüşü, Galatasaray Lisesi önünde yapılan basın açıklamasıyla sona erdi.
Genel Başkan Ali Yalçın, yaptığı konuşmada, Dünya İnsan Hakları Günü”nün, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin üzerinden 68 yıl geçtiğine dikkat çekerek, Halep, Musul, Filistin, Arakan ve daha nice Müslüman beldelerde, insan haklarının, insan onurunun, insan hakları bildirgesinin geçersiz kalmasını eleştirdi. Yalçın, “İnsan Hakları Bildirgesi’nin yetmiş yıla yakın geçmişine baktığımızda gördüğümüz acı gerçek şu: Bildirge evrensel fakat insan haklarının insan özneli kapsamı evrensel düzeye ulaşamamış. 1948’de insan hakları ve insan onuru temalı evrensel bildirgeyi kaleme alanlarla, bebek, çocuk, kadın demeden Halep başta olmak üzere, yanı başımızdaki bölgeye kan pazarı kuranlar aynı kimlikler. Hedefi sömürü, yöntemi terör, zulüm ve zorbalık olan küresel şebeke, insan hakları ve insan onuru odaklı evrensel huzur, evrensel barış ve evrensel refahı imkânsız kılmak için her yolu deniyor” şeklinde konuştu.