Millet ve Memur-Sen
ŞAKİR KOÇAK
Millet ve Memur-Sen
Ülkemizin demokratikleşme ve diriliş serüveninde STK’ların payı yadsınamaz bir gerçek. Son 13 yılda etkinliği ve yetkinliği artan STK’lar ülkemizin son yıllardaki gelişmesini ivmelendiren bir etkin güç olarak ortaya çıkmıştır.
Ülkemizin makûs talihinin Ak Parti’nin iktidara gelmesiyle değişmeye başlamasından sonra, ülkemizin güçlenmesini, birlik ve beraberlik içinde olmasını istemeyen güçlerin hedefi Yeni Türkiye olmuştur.
Yeni Türkiye yolunda, Ak Parti’nin en büyük yoldaşı kuşkusuz Memur-Sen’dir.
Yeni Türkiye yolunda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yapılması hayal dahi edilemeyen reformlar yapılmakta, gerçekleşmesi imkânsız denilen projeler hayata geçirilmekteydi.
Yeri geliyor Kürt Soruna çözüm aranıyor, yeri geliyor Kıbrıs sorunu çözülmeye çalışılıyordu. Avrupa Birliği projesine sımsıkıya bağlı kalınıyor ve ülkemizin demokratikleşmesi için adımlar hızlı bir şekilde atılıyordu.
2008 ve 2009 yıllarında dünyayı sarsan ekonomik kriz, Cumhurbaşkanımızın tabiriyle, teğet geçiyordu.
Ötekileştirilen, sindirilen bu milletin öz evlatları zaman geçtikçe hak ettikleri yerlere geliyor ve devletin kritik kademelerinde görev almaya başlıyordu.
Yani, devletimiz millileşiyor ve yerlileşiyordu.
Tüm bu olumlu gelişmeler birilerinin canını fena halde sıkmıştı. Harekete geçilmeliydi.
Sonunda dayanamadılar ve harekete geçtiler. 2007 yılında, 367 krizini çıkartarak Cumhurbaşkanının sözde değil, özde laik birisi olması gerektiğini insafsızca dile getirdiler. Yetmedi, “tehlikenin farkında mısınız” saçmalıklarıyla Cumhuriyet Mitingleri düzenlendi. Memur-Sen, korkmadı, sinmedi ve milletin yanında durdu. Milletin temsilcilerine koşulsuz destek verdi.
Durmadılar… 2013 Haziran ayında Gezi Parkı kalkışmasını denediler. Milletin seçtiği iradeyi yerle bir etmek için bir araya geldiler. Yeri geldi Atatürkçülüğü kullandılar, yeri geldi sosyalizmi kullandılar. Bu aziz millete diz çöktürmek için yüce Türk Bayrağı ile Pkk’nın bez parçasını bir araya getirdiler.
Ancak yine başaramadılar. Milletin temsilcileri dik durdu. Bu ülkeyi kurda kuşa yedirmeyecekti. Yine Memur-Sen her zaman gibi haklının yanındaydı. Bu milletin ve onun seçtiklerinin yanındaydı.
17-25 Aralık Yargısal Darbe girişimini yaptılar. Amaç bu milletin temsilcilerini tasfiye ederken yine bu milleti batının boyunduruğu altına almaktı. Yine dik duruldu, sağlam duruldu. Memur-Sen her zaman olduğu gibi yine haklının yanındaydı.
Ve 15 Temmuz Askeri Darbe girişimi… Millete diz çöktüremeyeceklerini anlayan ülke ve vatan düşmanları bu sefer bütün milleti yok etmeyi ve ülkemizi iç savaşa sokmayı amaçlayan bir girişimde bulundular. Ancak millet korkmadı. Lideri taşın ardına saklanmadı. Millette dağın arkasına saklanmadı. Bu milletin lideri nasıl canını hiçe saydıysa, bu millette canını hiçe saydı. Memur-Sen ise her zaman ki gibi bu milletin ve temsilcilerinin yanındaydı.
Darbe gecesi yaralandılar, şehit oldular ancak bu ülkeyi düşmanlara yar etmediler.
